2018 yılının Kasım ayında harika bir “Elma Okulu” aktivitesi sonrası Goluri Ekibi, Buğday Derneği ekibi, kaynak kişiler ve İrfan Çağlayanın katkılarıyla beraber “Kabak Yemekleri” çalışması yapmıştık.
O gün bir sürü kabak toplamıştık, bazıları biz gelmeden alınmıştı yetiştiriciden, bazılarınıysa ekip olarak gezerken topladık. Çok fazla kabak içinde olmak benim en sevdiğim duygulardan biri nedense. Renklerine farklı boylarına şekillerine bayılıyorum. Her sene bi 10 tane kabak alıp aylarca evde sergiliyorum onları. Bazılarını karadenizde bahçelerden çaldığımız da olmadı değil :)
Kabak toplama serüvenlerinden birinde çok tatlı bi geleneğin olduğunu fark ettim. Bi teyzenin evine misafir olmuştuk. Çok kalabalıktık ama “illa bana da uğrayacaksınız, size kabak pişiricem” diyen o tatlı teyzeyi kıramamıştık sanırım. Gittik dilimlenmiş fırına verilmiş kabakları balla, pekmezle mis gibi yedik. Azı çoğu olmaz bu işin bir lokması bile mutluluğun üst seviyelerine çıkarır insanı. Hele o bakır tepsilerde odun ateşinde külle harmanlana harmanlana pişen pekmezle birlikte.. Yedik, içtik, türküler söyledik derken kalkma zamanı geldi, tam kapıdan çıkarken kapıda bir kabak fark ettim, ev sahibi teyzeye de söyledim şu kabağı ben alabilir miyim diye. O da heyecanlandı aldı kabağı hemen elime verdi. Sonra birden geri aldı “naaptım ben” dedi. Nooldu teyze dedim. Elindeki kabağın sap kısmını kırdı geri bana uzattı. Sonra da geleceği anlattı. Kabak yetiştiren elden ve saplı kabak vermezmiş çünkü o zaman bahçesinin bereketi karşısındakine geçermiş. Yetiştirdiğimi al da bereketi bende kalsın demek sanırım bu :) Böyle tatlı geleneklar oturup bize kabağı anlat demekle çıkmıyor işte, yaşamak lazım, görmek duymak, önemsemek lazım.
Kabak yemekleri çalışmasını yaparken amacımız ufak ufak karadeniz yemeklerini derlemekti. Çünkü gerçekten efsane yemekler ve tatlılar olmasına rağmen karadeniz insanı yapılanları hafife alma özelliğiyle bu lezzetleri arka planda bırakıyor. Ayrıca tohuma verdiğimiz önem de bu çalışmayı yapmakta bizim için itici bir güç oldu diyebilirim.
Bu çalışmada;
bal kabağı diye tabir ettiğimiz turuncu, yeşil ve sarısı bulunan kabağın hangi çeşitlerinin doğu karadeniz bölgesinde yetiştiği
bu yetişen farklı çeşit kabakların görsel olarak nasıl ayrıştırılabileceği
yetiştirilen kabakların hangisinden hangi yemek yapıldığı
bilgilerine ulaşabilirsiniz.
Toplanan kabakları sınıflandırdık, soyduk, doğradık, tohumlarını ayırdık, tohumlarını kurumaya bıraktık, yemekler tatlılar yaptık, afiyetle yedik. Harika bir gündü. Güzel bilgiler derledik. Katkıda bulunan herkese sonsuz teşekkürler.
Tüm çalışmayı KABAK YEMEKLERİ butonuna tıklayarak bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
Not: Fotoğraflar farklı zamanlarda Özlem Şendeniz, Yasemin Taşkın ve Arzu Çetintaş tarafından çekilmiştir.